haberler

Öğr. Gör. Ali Haydar DOĞU: 'Kişisel Verilerin Korunması Temel Bir İnsan Hakkıdır'

Öğr. Gör. Ali Haydar DOĞU: 'Kişisel Verilerin Korunması Temel Bir İnsan Hakkıdır'

KTÜ İşletme Bölümü Öğretim Görevlisi Sn. Ali Haydar DOĞU, temel bir insan hakkı olarak kişisel verilerin korunması üzerine bir değerlendirmede bulundu.

Karadeniz Teknik Üniversitesi İşletme Bölümü Üretim Yönetimi ve Pazarlama Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Sn. Ali Haydar DOĞU, "Temel Bir İnsan Hakkı: Kişisel Verilerin Korunması" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Herkesin kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahip olduğunu belirden Öğr.Gör. DOĞU, bireyin özellikle kimlik, iletişim, sağlık ve mali bilgileri, dini inancı, siyasi görüşü gibi kişisel verilerinin mahremiyetini korumanın büyük önem arz ettiğinin altını çizdi:

Temel Bir İnsan Hakkı: Kişisel Verilerin Korunması

Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir.

Bugün devlet kurumları, üniversiteler, yerel yönetimler veya özel kuruluşlar, yürüttükleri faaliyetler kapsamında çok sayıda kişiye ait çeşitli bilgilere ulaşabilmektedir. Bu bilgiler, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelere bağlı olarak kolaylıkla işlenebilmekte ve paylaşılabilmektedir. Bu bilgiler arasında kişisel veriler de yer almakta ve bu durum verilerin korunması ihtiyacını gündeme getirmektedir. Bireyin özellikle kimlik, iletişim, sağlık ve mali bilgileri, dini inancı, siyasi görüşü gibi kişisel verilerinin mahremiyetini korumak büyük önem arz etmektedir.

Kişilerin, özel hayatının gizliliğini sağlayabilmek için üçüncü kişilerin eline geçmesinde sakınca bulunan verilerinin hukuken korunması gereklidir. Kişisel veriler, “özel hayatın gizliliği ve korunması hakkı” kapsamında Anayasa güvencesi altındadır. Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir.

Ülkemizde; kişisel verilerin işlenmesinde başta özel hayatın gizliliği olmak üzere kişilerin temel hak ve özgürlüklerini korumak ve kişisel verileri işleyen gerçek ve tüzel kişilerin yükümlülükleri ile uyacakları usul ve esasları düzenlemek için 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi, kişisel veridir

Kişisel veri, bireyin şahsi, mesleki ve ailevi özelliklerini gösteren, o bireyi diğer bireylerden ayırmaya ve niteliklerini ortaya koymaya elverişli her türlü bilgidir. Kanunda kişisel veri; “kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi” şeklinde tanımlanmıştır. Bu bilgiler, belli bir kimsenin kimliği, etnik kökeni, fiziksel özellikleri, sağlık, eğitim, istihdam durumu, ayakkabı numarası, cinsel yaşamı, aile hayatı, başkaları ile yaptığı haberleşmeler, ikamet adresi, kredi kartı bilgisi, kişisel düşünce ve inançları, dernek, vakıf ya da sendika üyelikleri, alışveriş alışkanlıkları gibi birçok hususu kapsamaktadır.

Bazı Kişisel Veriler Daha Hassas Veri Olarak Değerlendirilmekte

Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri özel nitelikli kişisel veridir. Şekilden de görüleceği gibi en dıştan merkeze doğru gidildikçe bazı kişisel veri kategorilerinde hassasiyetin arttığı, koruma tedbirlerinin sıkılaştırıldığı ve verilecek cezaların ağırlaştırıldığı görülmektedir. Bu açıdan bireyin en korunmaya muhtaç veri kategorisi sağlık ve cinsel hayatına ilişkin verileridir.

Paylaşırken İyi Düşünmek ve Dikkatli Olmak Gerekiyor

Kişisel verilere ilişkin suçlar, TCK’nın “Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına İlişkin Suçlar” bölümü içerisinde ele alınmıştır. Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. Kişisel verinin, kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin olması durumunda birinci fıkra uyarınca verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçların kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle, işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

 

 


29 Mayıs 2023