
Karadeniz Teknik Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümünde akademisyen olarak uzun yıllardır değerli metallerin kazanımı ve maden zenginleştirme teknolojileri üzerine çalışıyorum. Yıllar boyunca yaptığım araştırmalarda edindiğim bilgi birikimini, girişimcilik dünyasıyla birleştirme fikrim Girişimcilik dersini TİM-TEB GİRİŞİM EVİ desteğiyle yürütürken şekillendi.
Madencilikte çevre dostu üretim arayışlarının öne çıktığı bir dönemde, özellikle gelişmekte olan ülkelerde hâlâ kullanılan cıva ve siyanür gibi zararlı kimyasalların yerine, toksik olmayan ve biyolojik olarak çözünebilen bir reaktif geliştirmeyi hedefledim. Bu amaçla başladığım çalışmalar sonucunda, çevresel riskleri ortadan kaldıran ve altın kazanımında yüksek verim sağlayan yenilikçi bir proses geliştirdim. Bu süreç sonunda elde ettiğimiz sonuçları patentle koruma altına aldık.

Girişim fikrimi hayata geçirme fırsatını TÜBİTAK 1812 BİGG Yatırım Programı sayesinde buldum. Bu program aracılığıyla, geliştirdiğim prosesi laboratuvar ölçeğinde doğrulama ve prototip proses akış şemasını oluşturma imkânım oldu.
Bu süreçte KTÜ Teknoloji Transferi Uygulama ve Araştırma Merkezi (KTÜ TTM) bana destek sağladı. Girişimcilik eğitimlerinden mentorluklara, yatırımcı görüşmelerinden fikri mülkiyet yönetimine kadar pek çok konuda yönlendirme aldım. KTÜ TTM’nin bu desteği, girişimimin sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasında faydalı oldu.

Kurucusu olduğum Ergold Innovation, çevre dostu organik reaktif tabanlı altın üretim prosesiyle madencilik sektöründe yeni bir sayfa açmayı hedefliyor. Bu teknoloji sayesinde hem çevresel sorumluluk bilinci hem de ekonomik verimlilik bir arada sunulabiliyor.
Kısa vadede prosesin ölçeklenebilirliğini artırmak, uzun vadede ise teknolojiyi yerli ve uluslararası madencilik firmalarına lisanslamak öncelikli hedeflerim arasında.

“Girişimcilik paraşütle uçaktan atlamaktır. İş fikrinize ve yeteneklerinize güvendiğinizde eksik olan tek şey cesarettir. Paraşütle atlamanın yaşı yoktur.”
Girişimcilik yolculuğum bana gösterdi ki; bu süreçte kararlılık, doğru yönlendirme ve öğrenmeye açık olmak her şeyin anahtarı. Özellikle akademisyen meslektaşlarıma söylemek isterim ki, bilgi birikimimizi laboratuvarlarda tutmak yerine toplumsal faydaya dönüştürmekten çekinmemeliyiz. Çünkü gerçek etki, bilginin sahada karşılık bulmasıyla ortaya çıkıyor.
05 Kasım 2025